12 Eylül 2011 Pazartesi

oyedüpus sendıromu. o ye.

ben size biz erkeğiz demiştim ama inanmamıştınız. hayalimdeki erkeğin portresini çizmeye kalksam abstract olur, absürd olur. hayalimdeki erkek de kadın da benim ulan! her ikisi de kendimim yani. foucault mu okudunuz, cinselliğin tarihini mi biliyorsunuz derseniz, kah transandantal problematiklerimizle kah ise postmodernist yapıbozumlarımızla sıçarız ağzınıza! okuduk tabi, hem de ne okumak, cinsel kimlik bunalımlarımız da ondan sonra başladı zaten. kendimizi bir kaldırım taşı gibi hissedip üzerimize basılmasına izin vermekle, kendimizi yüklü bir bulut gibi hissedip kişinin saçının teline kadar şimşekler göndermek arasında bocaladığımız zamanların görülme sıklığı az değil. biz delikanlı kız değiliz. sadece cinsler arası geçişi kolaylaştırmaya çalışıyoruz.